––––•(-•Dünya-Board•-)•––––
Paylaşımlarımızı Görebilmek İçin Lütfen Üye Olunuz...
––––•(-•Dünya-Board•-)•––––
Paylaşımlarımızı Görebilmek İçin Lütfen Üye Olunuz...
––––•(-•Dünya-Board•-)•––––
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


––––•(-•Dünya-Board•-)•–––– Hoş geldin, .
Son Ziyaretiniz:
Mesaj Sayınız: 0

 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ****** ve Galatasaray

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Site Kurucusu
Admin


İleti Sayısı : 220
Teşekkür : 135
Rep Puanı : 1
Erkek Yaş : 30
Nerden : Adana

Atatürk ve Galatasaray Empty
MesajKonu: ****** ve Galatasaray   Atatürk ve Galatasaray I_icon_minitimePtsi Ağus. 03, 2009 9:45 am

Cumhuriyetimizin kurucusu ******'ü "bir takım taraftarı" yapmak çabaları, tarihin gerçekleri karşısında her zaman hüsrana u ruyor.Ulusların yaşamında çok az sayıda kişi önder niteli ini kazanmış ve tüm ulusa mal olmuştur. Bu nitelikteki kişilerin kayıtlı belgeler olmadan sözel tanıklıklara dayanarak birtakım alanlarda tüm ulusun aidiyetinden koparılıp bazı camialara mal edilmesi yanlış bir tutumdur. Bu kişiler tarihsel özellikleriyle, kişiler, topluluklar, gruplar ve camialar üstüdür. Bunun tersini savunmak kişi ve camialara bir öncelik kazandırmayaca ı gibi, toplumsal boyutta da onarılmaz yaralar açar. Bunun bilincinde olan gerçek önderler de, toplumun tümünü kucaklamayan ve kurucusu olmadıkları ya da arasında yer almadıkları oluşumlara katılma konusunda büyük hassasiyet gösterirler. Mustafa Kemal ****** bu özeni göstermemiz gereken kişilerin başında gelir.

******'ün Galatasaray camiasıyla olan ilişkisi, Galatasaray Lisesi'ni 2 Aralık 1930, 28 Ocak 1932 ve 1 Temmuz 1933 tarihlerindeki ziyaretleriyle somutlaşmıştır. Çok yakın bir tarihte yitirdi imiz ve bugün örne ine pek rastlanmayan "dinozor" gazeteci Metin Toker' in sözleriyle

"Hiçbir lise ******'ten böyle bir ilgi görmemiştir...Galatasaray, sadece 'Türkiye'nin' Batı' ya açılan penceresi' de il, ****** devrimlerinin en önemlilerinden, belki de en önemlisi laisizmin kilometre taşlarından biri olmuştur.

Nasıl Harp Akademisi, Harbiye ve Mülkiye sıradan e itim müesseseleri sayılmazsa Galatasaray da sıradan bir lise sayılamaz."

Evrensel bir sevgi

Galatasaray camiasının ******'e karşı duydu u sevginin evrenselli i 956 okul numaralı Celalettin Som' un satırlarında çarpıcı bir biçimde dile gelir:

"Galatasaray Lisesi 7. sınıftaydım. Sınıf, müdür merdiveni karşısında, ön avluya bakan, müdür odasından sonraki ilk sınıftı. Beyo lu Caddesi'nin bütün gürültüsü duyulurdu. İlk dersimiz Fransızcaydı. Hocamız Monsieur M. Journé anlatıyordu...Birden bütün sesler sustu...Koyu sessizlikte mektebin önünde virajı alan tramvayın acı çı lık sesine benzeyen demir tekerleklerin raylara sürtünmesinden çıkan ses kulaklarımızda çınladı...M. Journé ders anlatmayı kesmiş, başını elleri arasına almış a lıyordu!..Tarih 10 Kasım 1938 saat 9'u 5 geçiyordu...ATATÜRK vefat etmişti." İşte o günlerde evrensel ve toplumlar üstü bir devlet adamına karşı duyulan evrensel sevgi budur.


Atatürk ve Galatasaray Atavegsziyaretlo0

Galatasaray Lisesi'ni İlk Ziyareti

1930 yılında dünyanın ve Türkiye'nin, siyasal ve toplumsal konjonktürü oldukça hareketlidir. ****** 18 Kasım'da bir yurt gezisine çıkar ve İstanbul'a döndükten sonra bazı okulları ziyaret ve teftiş eder. Devletin resmi yayın organı Ayın Tarihi mecmuası bu olayı şöyle anlatır (cilt 23-24, sayı 79-81, sayfa 6630-6631):

"3.12.1930; Reisicumhur Gazi Hz. saat ikide otomobille saraydan hareket ederek sıra ile Harp Akademisi, Mülkiye ve Harbiye Mekteplerini...buradan Galatasaray Lisesi'ni teşrif ettiler.(...) Galatasaray Lisesi'nde kütüphanenin hatıra defterini imzaladılar. Daha sonra müdür odasında bir müddet oturarak mektebin vaziyeti umumiyesi ve talebenin durumu hakkında konuştular. İmla, resim ve lisan derslerinde bulundular, mektep müdüründen uzun uzadıya izahat aldılar..."

Şimdi devlet arşivlerinden edinilen bu kuru ve nesnel bilgilerin yanına ça daş yazınımızın öykücülü ünün ve tiyatro yazarlı ının bir klasi i olan, benzersiz kurgu işçili inin yanı sıra edebiyatımıza 'humour' denilen ince alayı ve gözlem gücünü de kazandıran ve bir Galatasaraylı olan ustanın kalemine, Haldun Taner'in gözlemlerine başvuralım ve bu ziyareti bir kez de onun anlatısından dinleyelim:

Şarklıların Efsaneye Düşkünlü ü

"Ya sekizde ya dokuzda idik. Demek ki otuz, otuz bire rastlıyor. Mektepte bir telaş, bir kıyamet. Taş tablolar boyanıyor, yıkık yerler sıvanıyor. Me er Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanımın, baskısı henüz bitmemiş Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha da ıttı. Talebeler kımlanıyor: 'Ah bir bizim sınıfa girse.' Hocalar başka gûna: 'Allah vere bizimkine girmese.' (...) ******'e bakıyorum, resimlerinde sık sık gördü ümüz pozlarından birinde: Sol elinin iki parma ını üst yelek cebine takmış, başı hafif öne e ik, çatık kaşları ve o meşhur bakışıyla gözünün üstünden müdüre bakarak anlattıklarını dinliyor. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz. Aklı başında insanlardan duymuştum: 'Bakılamıyor efendim,' diyorlardı. 'İmkânı yok gözlerine bakılamıyor. Çenesine kadar hadi neyse ne ama, başınızı daha yukarı kaldırdınız mı, gözleriniz iki kuvvetli projektörle karşılaşmış gibi kamaşıyor, çarpılıp sersemliyor, bir şeyler oluyorsunuz.' Ben bunu duydum ya, şimdi korkudan başımı kaldırıp da yüzüne bakamıyorum. Bütün görebildi im: Saatinin köste i, yele i, sol elinin yelek cebine dalmış iki parma ı, kolalı devrik yakası, hadi bilemediniz biraz da çenesinin ucu...Hepsi bu kadar. Ama çocukluk işte, şeytan dürttü. Ya herrü ya merrü deyip birden daha yukarı bakıverdim. A, ne kamaşma ne çarpılma, işte pekala bakılabiliyordu. Hatta müdür de bakabiliyordu. Hoca da bakabiliyordu.

Bu Gözlerden Hiçbir Şey Kaçmaz

Gerçi projektör, şimşek filan edebiyat ama, şunu söylemeli ki, bu bakış pek öyle herkesin bakışına da benzemiyordu. Bu gözler bir yere bakıyor ama baktı ı şeyden çok daha gerileri çok daha derinleri görüyor gibi idiler. O gün, orada, onun karşısında çocuk kafamın koydu u ilk teşhis şu oldu: Bu gözlerden hiçbir şey kaçmaz arkadaşlar. Bu adam kandırılamaz, aldatılamaz. Bu adam mugalataya, laf cambazlı ına pabuç bırakmaz. Bu adam, bilmek için ö renmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildi ini bilen, bilmedi ini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır(...) ****** mektepten ayrılmak üzere iken paydos trampeti çaldı ından hepimiz bahçeye boşandık. Rahmetli, maiyetindeki mutat zevata bir şeyler söyledikten sonra talebe kalabalı ının ortasına dalıverdi. O, tek başına, ortamızda, maiyetindeki zevat ise geride, çok geride, mektebin iki kanadı da açılmış cümle kapısına do ru yürüme e başladık. ******, yüzünü daha iyi görebilmek için yengeç gibi yampiri yampiri hatta gerisin geri yürüyen bir sürü çocu un arasında, iki eli ceketinin iki yan cebinde, gururlu ve gülümser ilerliyordu. Büyük kapının önüne binlerce meraklı birikmişti. El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zaptediyorlardı. Karşı apartmanların her bir penceresinde ben diyeyim, on, siz deyin yirmi baş. ****** görününce bir alkış koptu. Aklımıza gelmiş gibi biz de onlara uyduk. ****** bu alkışlar arasında otomobiline bindi (...) Akşam, etütte yoklama yapılınca, o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın neharilere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı. Geçmiş zaman, kendilerine idarece bir ceza verildi mi idi, pek hatırlamıyorum. Galiba, bu tarihi günün yüzüsuyu hürmetine, Beyo lu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi. E, artık o kadar da olmasın mı?"

İkinci Ziyaret

Mustafa Kemal, 28 Ocak 1932 Perşembe günü Beyo lu'nda otomobille çıktı ı bir gezinti sırasında saat 16'da Galatasaray Lisesi'ni ikinci kez ziyaret ederek onurlandırmıştır. Lisedeki tarihi Tevfik Fikret salonunda verilen bir müsamereyi izlemiş ve oyunda rol alan ö rencilere övgüler yöneltmiştir. Niyazi Ahmet Bano lu'nun "******'ün İstanbul'daki Hayatı" adlı yapıtında bu ziyaret hakkında bilgi verilmektedir.

Üçüncü Ziyaret

******'ün Galatasaray Lisesi'ne üçüncü gelişinin tarihi 1 Temmuz 1933'tür. Gazi bu gelişinde ö rencilerin Tarih-Co rafya-Yurt Bilgisi grubundan geçirdikleri orta mektep bakalorya sınavlarına bizzat katılmış ve çeşitli sorular sormuştur. Maiyetiyle (Riyaseticümhur Katibi Hikmet (Bayur), Başyaver Celal, Yaver Şükrü ve Cevdet Beyler ve Muallim Afet Hanım) Lise' ye gelen ****** talebenin alkışları arasında Müdürlük odasına çıkmış, burada müdür Tevfik Bey ve ö retmenlerle okul hakkında görüştükten sonra do ruca imtahan odasına girmiştir.

İlhan E. Postacıo lu'nun anılarından Gazi'nin imtahan odasına girdi inde sınavdaki ö rencinin Bandırmalı Ahmet oldu unu ö reniyoruz. Ardından Serbest Fırka'nın kurucusu Fethi Okyar'ın o lu Osman (Okyar) sınav odasına alınır. Sınavdan çıkan Osman Okyar'a ****** tarafından babasına selam söylendi i ö renciler arasında hızla yayılır ve büyük bir memnuniyet uyandırır. ******'ün Galatasaray Lisesi ö rencilerine yöneltti i bazı sorular şunlardır: Atilla'nın Romalılar'la ilk harbi; Sevr muahedesiyle, Lozan muahedesi arasında ne gibi farklar vardır?; Eti medeniyeti; Devletçili in ve fertçili in mukayesesi; Şimendifer siyasetimiz; Malazgirt Meydan Muharebesi; Din ve laiklik üzerine sorular; İspanya yarımadası; Mudanya Mütarekesi; Bizanslılarla Türklerin ilk temasları; Referandum ve halk oylaması vb. Sınavlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürmüş ve ****** Galatasaray Lisesi'nden memnun kalarak ayrılmıştır. Dönemin okul müdürü olan Tevfik Ararat o günün izlenimlerini şu sözlerle anlatır:

"1 Temmuz 1933, Galatasaray Lisesi'nin yaşadı ı en büyük gündür; o gün Gazi Hazretleri, müessemizde beş saat bir çeyrek saat kalmışlar, ve birinci devre Tarih-Co rafya-Yurtbilgisi mezuniyet imtahanlarına giren talebemizden dokuzunu imtahan etmek lütfunda bulunmuşlardır. Galatasaray Lisesi, bundan sonra, o unutulmaz günü her sene anmak ve tekrar yaşamak için aynı devrenin aynı imtihanlarını daima aynı güne koyacaktır."



Bu yazı, "Dünden Bugüne Galatasaray" (Hazırlayanlar: Vefa O. Semendero lu-Osman Tamburacı), "****** Önünde Tarih Bakaloryası" (İlhan E. Postacıo lu), "Şişhaneye Ya mur Ya ıyordu; Ayışı ında Çalışkur" (Haldun Taner), "****** ve Galatasaray" (Galatasaray'ın 500. Yıldönümünü Kutlama Komitesi), "Galatasaray Tarihine Ait Belgeler:I (1868-1933) (Orhan Kolo lu) başlıklı kitap ve belgelerden Metin Pınar tarafından derlenmiştir.

Galatasaray Dergisi`ne teşekkür ederiz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://dunya-board.eniyiforum.net
 
****** ve Galatasaray
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Galatasaray GiFLeRi
» Galatasaray Resimleri
» 2008-2009 GaLaTasaraY Kadrosu
» Galatasaray Spor Klübünün Tarihcesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
––––•(-•Dünya-Board•-)•––––  :: ––––•(-•Spor•-)•–––– :: Galatasaray-
Buraya geçin: